24 Ağu 2010

Biraz Bilim Biraz Kurgu Epeyce Saçmalık

Sabah uyku tutmamıştı pazar günü olmasına rağmen sabahın 6 sında uyanmış patlıycak gibi olmuştu sıkıntıdan, içinde kötü bi his vardı. Açlıktandır dedi fırına taze ekmek almaya cıktı. Fırında bozuk yoktu para üstünü geri çeviremediler, karşıdaki akşamcı kahvesine gidip parayı bozdurucaktı. Kahveye girdiğinde yol üzerinde ki sarı taksilerin çokluğundan hepsinin taksici olduğunu düşündü taksicilerin hepsi kafalarını masaya gömmüş uyuyorlardı. En azından o öyle sandı, kaveciye abi 50 tl bozuk varmı demesiyle birlikte masalarda ki kafaların hepsi hareketlendi ve ona doğru baktılar. Aman tanrım(kahrolsun cnbc-e). O da ne! Bunlar ne? Ananı skym bunların gözü neden kırmızı lan noluyo lan oha avradını sikim hepsi salyalı falan yaratık ne oluyo lan ibnenin evladları diye feryat figan küfür kafir bağrınmaya başladı.

Adamların eksik beslendiği hareketsizliklerinden anlaşılıyordu. Bizim eleman bekleyin amuğa koduklarım burda bekleyin gelcem diyerek koşar adım çıktı.
Eve gitti. Serde yıllardır seyrettiği McGayver becerileri ve yaratıcılığı tavan yapmıştı. Dünyayı kurtarma (tamam dünya değil belki ama mahalleyi en azından) söz konusu olmuştu artık kendisi de kibrit çöpünden nükleer bomba yapabilir dünyayı bu insanımsılardan kurtarabilirdi. Önce piknik tüpünü bir iple sırtından sallandırdı mutfaktan en keskin pıçakları aldı kendisini korumak için banyodan leyeni de ortasından ip ile elinde tutabilir hale getirdi kalkanı da hazırdı metal makarna süzgecini de kafasına gecirmişti gazdan etkilenmemek için ceplerini de limon doldurmuş son olarak ta çocukluğundan beri sakladığı sapanını aldı beline koydu. Şu an dünyayı kurtarmak için herşey hazırdı. Artık "onlar düşünsün" dü. Tek kişilik ordu olarak yola çıkmış kahveyi basmaya gidiyor du ki!
Yolda annesini gördü.
- uyansana salak işe geç kaldın!
(:sıcaklara pis dalasım var bu aralar rüyalarımın bile içine ettiler:)

Hiç yorum yok: