24 Ağu 2010

Hancı bana şarap, atıma da su getir :)

Artık yaşlandığımdan olsa gerek daha fazla şarap içer gördüm kendimi "bu aralar".


Bu yaşa kadar semt çocuğu olmanın getirisiyle daha ziyade bira ve kısmen rakı ile sulanan bünyemiz bunların hakkını verirken, fransız milli içeceğine biraz kültür olarak uzak kalıp hakkını veremediğim durumu yaşıyorum "şu aralar".


Şöyle ki; ne seçmesini bilirim ne tadının hangi meze/yemek ile daha iyi uyum sağladığını bilirim ne de bunların neye göre daha iyi olarak ayrıldığını bilirim. Zamanından beri ikram edilirse içtiğim içki yavaş yavaş hayatımda yerini değiştirip bir bilgelik mecburiyeti kılmaya başlıyor. Birde kardeşim bilen adam masada öyle bir anlatıyor ki tadını özelliğini üzümünü ekşiliğini ilk başta ağzımı buruşturduğum ekşilik gidiyor sanki dünyanın en leziz içkisini içiyor hissi ile içmeye devam ediyorum. Sanırım en kıskandığım masa sobetleri oluyor ve bende bu meletin içimini yeri geldiğinde sunumunu bilme isteği oluyor "o aralar".

Hiç yorum yok: